1910'lu yılların başında İstanbul'un kenar mahallelerinden birinde annesi, küçük kardeşi ile birlikte yaşayan on üç yaşındaki Hasan, hamal babasından kalan küfeye öfkelidir. Babasının ölümüyle küfeyi sırtlayıp hamallık yapma sırası ona gelmiştir. Ancak Hasan'ın aklında okumak vardır.